İkarus Efsanesini Bilmeyen Kaç Kişiyiz?

Kaç Kişiyiz?
İkarus

Çevreniz zaman zaman sizi  “çok yüksekten uçuyorsun” diye eleştiriyorsa, bu hatayı ilk sizin yapmadığınızı bilmek, belki sizi biraz rahatlatabilir. Risk almayı, sınırlarınızı aşmayı istemek iyidir. Ancak, hırsa kapılır, kendinize gereğinden fazla güvenirseniz istemediğiniz sonuçlar ile karşılaşabilirsiniz; tıpkı İkarus gibi…

Hep daha fazlasını istemek ve arzulamak, günümüzde hemen hemen hepimizin karşı karşıya geldiği bir duygu durumu. İkarus Efsanesi ise -tıpkı diğer Yunan Efsanelerinde olduğu gibi- yüzyıllar ötesinden insanlığın en önemli özelliklerinden birine vurgu yapıyor; hep daha fazlasını istemek ve hırs. Peki, İkarus nedir? Neyi temsil eder? İkarus Efsanesi neyi anlatır? 

Yunan Mitolojisinin önemli hikâyelerinden birisi olan İkarus hikâyesi, temelde insanların başına çoğu zaman sorun olan aşırı özgüven, hırs ve “hep daha fazlasını istemek” ile ilgilidir. Günümüzde olduğu gibi, geçmişte de insanlar zaman zaman hırsa ve daha fazlasına ulaşma arzusuna sahipti. Ancak bu isteği çağlar boyunca insanların başına büyük sorunlar açtı.

İkarus Nedir? Daha Doğrusu İkarus Kimdir?

İkarus, günümüzde “İkarus Sendromu”na da ismini vermiş bir Yunan Mitolojisi karakteridir. Anlatılarda, İkarus Atinalı mimar ve mucit olan Daedelus’un (daidalus) oğlu olarak geçmektedir. 

Antik Yunan Mitolojileri arasında önemli bir yere sahip olan efsanenin diğer kahramanları arasında Kral Minos, Güneş Tanrısı Helios ve Ariadne de bulunuyor. İkarus, Atina’da bulunan yetenekli bir zanaatkâr, mimar ve esnaf olan Daedalus’un oğludur. 

İkarus Hikayesi

Hikaye, Atina’da önemli bir mucit ve mimar olarak görev yapan Daedalus, Ariadne’ye kapatıldığı labirentten (labyrinthos) nasıl çıkabileceğini anlatır. Bunun üzerine, Kral Minos tarafından cezalandırılan Daedalus ve oğlu İkarus, efsaneye göre Girit’te bulunan bir kuleye hapsedilir. 

Uzun süre hapsoldukları kuleden kaçmayı planlayan Daedalus ve İkarus, kuleye konan kuşlardan ve hücrelerindeki mumdan ilham alarak bir fikir bulurlar; balmumu ve tüyden yapılan kanatlarla Girit’te bulunan kuleden uçarak kaçacaklardır. Balmumundan kanatlarla güneşe uçmak isteyen İkarus, hikayenin sonunda babasını dinlemeyerek ölür. 

Usta Daedalus ve İkarus, kanatları yapmayı başarırlar. Daedalus, oğlu İkarus’a; uçmanın keyfine kapılmaması gerektiğini, çok yüksekten uçarsa balmumu kanatların eriyeceğini, denize çok yaklaşırsa kanatların nemleneceğini tembih eder. Özgürce uçmanın keyfine kapılan İkarus’un kanatları erir ve Sisam Adasının batısındaki İkaria (İkarya) Adasına düşer. 

İkarus’un Düşüşü ve İnsanoğlunun Trajedisi

İkarus’un düşüşü, mitolojik bir tanrı olan güneş tanrısı Helios’u kızdırması ile olur. Efsanede, giderek daha fazla yükselen İkarus’un, güneş tanrısını kızdırmasından ve bu nedenle de güneş tanrısının İkarus’un kanatlarını erittiği konusundan söz edilir. 

İkarus’un düşüşü, insanoğlunun yüzyıllar boyunca kendini tekrar eden tradesini temsil eder. Efsane, hep daha fazlasını isteyen ve sınırlarını aşmak isteyen – sınırlarını aşan insanoğlunun temsilidir. 

Benzer şekilde, efsanenin farklı versiyonlarında Kral Minos ve oğlu İkarus’un hapsedilmesinin nedeni olarak İkarus’un babası olan Daedalus’un, yetenekli çırağı Talus’u öldürmeye teşebbüs etmesinden de söz edilir. Farklı versiyonları bulunmasına karşın efsane, insanoğlunun kendine olan aşırı güveninden ve boyunu aşan riskler almasına atıfta bulunur. 

İkarus Sendromu

İkarus hikayesi, diğer meşhur ve günümüze kadar ulaşan mitolojik efsanede olduğu gibi insanoğlunun değişmeyen doğasını anlatır. Benzer şekilde, İkarus Sendromu da efsanede anlatılan durum ile doğrudan ilişkili. 

İkarus Sendromu, insanların çeşitli nedenlerden aşırı risk alma ve tehlikeleri görmezden gelme eğilimine verilen isimdir. Tıpkı, ismini Antik Yunan Mitolojisi ve tarihin diğer hikâyelerinden alan Oedipus veya Electra Sendromu gibi, sendromun da temeli efsanenin kendisidir. 

Balmumundan yapılmış kanatlarla güneşe uçmak ve tembihleri dinlemeyip hep daha fazla risk almayı ve yükselmeyi istemek İkarus Sendromu yaşayan kişilerde ve toplumlarda sık karşılaşılan bir durumdur ve çoğu zaman istenmeyen, olumsuz sonuçların oluşmasına neden olur. 

İkarus’un Düşüşü, Mitoloji ve Dini Metinler

Kimi yorumculara göre İkarus’un düşüşü, çeşitli dini metinlerde “insanın cennetten dünyaya düşüşü” konusu ile paralellik taşır. İnsanoğlu, hep daha fazlasını istediği ve riske girmeyi sevdiği için cennetten kovulmuş ve dünyaya gönderilmiştir. Diğer bir deyişle, insanoğlu hırsları nedeniyle dünyaya “düşmüştür”. 

Antik yunan mitolojisinde insanın “hep daha fazlasını isteyen”, “risk alan” doğasına ayrıca başka efsanelerde de (prometheus gibi) dem vurulduğunu görebilirsiniz. 

Yunan Efsanelerinin diğer örneklerinde  olduğu gibi söylenti, çok sayıda sanat eserine ilham kaynağı olmuştur. “Uçmanın”, isyankâr bir eylem olduğunu düşünen kimi sanatçı ve filozoflar, kültürümüzde de yer alan Hazerfen Ahmet Çelebi’nin hikayesi ile bile, bu efsane arasında bir bağlantı olduğunu belirtirler. 
Bu arada hem efsaneyi biraz hatırlamak, hem de tarihte bir yolculuğa çıkmak için 1996 Yılında çekilen “İstanbul Kanatlarımın Altında” filmini de izleyebilirsiniz.

Kaç Kişiyiz’de Mitoloji İçerikleri Var mı?

Balmumundan kanatlar yaparak güneşe uçmak isteyen İkarus, çilesi bitmeyen Sisifos veya ateşi insanlara armağan eden Prometheus; siz de Yunan Mitolojisi’nin ilgi çekici olduğunu düşünenlerden misiniz? O zaman ilgi çekici ve ufuk açan içerikler için Kaç Kişiyiz’i indirebilir, kaliteli içeriklere tek bir dokunuşla ulaşabilirsiniz.

Yazıyı paylaş