Siz de farkındasınızdır ki, çok az bilim kadını var. Peki neden kadın bilim insanlarının bu kadar az olduğunu düşündündüz mü? Bunun sebeplerine birazdan değineceğiz ama önce size ilginç bir günden bahsetmek isteriz. Yazımıza devam etmeden önce, Uluslararası Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Günü’nü Kutlarız.
Day of Women and Girls in Science nedir?
Uluslararası Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Günü, Bilimde, Mühendislikte ve Teknolojide Kadınları Destekleme Günü olarak da bilinen “Day of Women and Girls in Science,” Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 11 Şubat’ta kutlanan bir gün. Bu özel gün, kadınların bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik (STEM) alanlarındaki başarılarını vurgulamak ve bu alanlardaki cinsiyet eşitsizliği konusunda farkındalık yaratmak amacıyla kutlanıyor.
22 Aralık 2015 tarihinde düzenlenen 81. Birleşmiş Milletler Genel Konsey’inde karara bağlandı. Bizim pek haberimiz olmasa da o zamandan beni kutlanılıyor!
Kadın bilim insanları sayısını arttırmak için günümüzde kadınların STEM alanlarındaki potansiyellerini tam olarak kullanabilmeleri amacıyla ve bu alanlardaki fırsat eşitliğini artırmak için çeşitli etkinlikler ve kampanyalar düzenleniyor. Ayrıca kız çocuklarını STEM alanlarına ilgi duymaya teşvik etmek ve onlara rol modeller sunmak amacıyla pek çok farklı çalışmalar yapılıyor.
Uluslararası Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Günü Neden 11 Şubat?
Tabii ki bilimde kadın dediğimiz zaman hepimizin aklına gelen ilk isim olan ve radyoaktivite üzerine yaptığı önemli çalışmalarla iki Nobel Ödülü kazanan Marie Curie ile alakalı… O ilk kadın bilim insanı olmasa da, dünyaca ünlü ilk bilim kadını olarak adını duyurdu.
11 Şubat tarihi, 1903 yılında doğan ve fizikçi Marie Curie’nin doğum günü. Bu tarih, aynı zamanda bilimdeki kadınların başarılarına ve katkılarına odaklanarak, bilimdeki cinsiyet eşitsizliği konusunda farkındalığı artırmak için simgesel bir gün olarak belirlenmiştir.
Dünya genelinde bilim alanında çalışan kadınların oranı, ülkeler arasında ve disiplinler arasında önemli ölçüde değişiyor. Ancak genel olarak, STEM alanlarında kadınların temsilinin düşük olduğu bir gerçek.
Kadın bilim insanları hakkında…
Birleşmiş Milletler’e göre, küresel düzeyde bu alanlarında çalışan bilim insanlarının sadece yaklaşık yüzde 30’u kadınmış. Haliyle bilim, bilgi ve iletişim teknolojileri, matematik ve istatistik, mühendislik alanlarında üniversite okumayı tercih eden kızlarımızın da sayısı düşük. 2020 yılına kadar toplam 57 kadın Nobel Ödülü kazandı ve 58 Nobel Ödülü verildi.(Marie Curie 2 ödül aldı çünkü) Bunların 17”si Barış ödülü, 16’sı Edebiyat, 2 tanesi ekonomi kalanlar ise bilim alanında idi. Maalesef 3 senedir yeni isim eklenemedi.
Oysa o kadar değerli bilim kadınları var ki! Mesela Ada Lovelance! Kendisi dünyanın ilk bilgisayar programcısı olduğu kabul edilir. Hatta kendisi ilginç yazar Lord Byron’ın kızıdır. Yazdığı kitap bilgi işlem tarihinde bir kilit metin olarak kabul edilir.
Ya da Rita Levi Montalcini… 2012 de 103 yaşında ölen Nobel ödüllü Nörolog. Hayatı boyunca çalıştığı yetmemiş, 93 yaşında Avrupa Beyin Araştırma Enstitüsü’nü kurmuş ve uzun süre başkanlığını yapmış.
Başka bir ilginç nokta bu ödülü alan iki kadının kristallograf ile alakalı olması! Bunlardan biri 1920-1958 yılları arasında yaşayan İngiliz biyofizikçi ve kristallografçı Rosalind Franklin. DNA, virüs, kömür ve grafitin yapılarının anlaşılmasında önemi büyük. Diğeri ise kolesterol, penisilin, B12 vitamini ve insülinin moleküler yapılarının keşfini sağlayan, Biyomoleküllerin üç boyutlu yapılarını belirlemek için kullanılan X ışını kristalografisi tekniğinin öncülüğünü yapan ve protein kristalografisi adlı bilim dalının kurucusu sayılan Dorothy Crowfoot Hodgkin.
İlk Türk bilim kadını da Safiye Ali olarak bilinir. Almanya’da eğitim gören Safiye Ali, ilk Türk kadın hekim olarak tarihe geçmiştir.
Ya farkına bile varılamayanlar
Asıl üzücü olan kadınların yaptığı pek çok çalışmanın arka planda kalması, gereken değeri ve övgüyü almaması hatta kimi zaman erkeklere mal edilmesi… Pek çok araştırma yapan, farklı konularda öncülük eden, ama hiçbir şekilde hak ettikleri değeri göremeyen kadınlar da çok. Bazılarının değeri ölümlerinden sonra anlaşılmış ama hala onların adını bilen, onları anan o kadar az topluluk var ki!
Peki neden bu kadar az kadın var?
Kadın bilim insanlarının sayısının erkeklere göre daha az olmasının birden çok nedeni vardır ve bu konuda bir dizi kompleks etken etkili olmaktadır. İşte bu durumu açıklayan bazı ana nedenler:
- Toplum baskısı ve Cinsiyet Stereotipleri: Toplumsal normlar ve cinsiyet stereotipleri, bazı toplumlarda kadınların belirli meslek alanlarında çalışmasını zorlaştırıyor. STEM alanları, özellikle bilim ve mühendislik gibi, uzun süre erkek egemen bir ortam olmuştur. Bu stereotipler, kız çocuklarına bilim ve mühendislikle ilgili kariyer seçenekleri konusunda erken yaşlarda yapılan etkileşimlerde belirginleşebilir.
- Irkçılık, ayrımcılık ve Cinsiyet Eşitsizliği: Bilim dünyasında, kadınlara karşı ayrımcılık ve cinsiyet eşitsizliği problemleri (hala) sıkça yaşanma. Kadınlar, işyerinde karşılaştıkları cinsiyet temelli ayrımcılık, ücret eşitsizliği ve terfi fırsatlarında kısıtlamalar gibi zorluklarla karşılaşabiliyorlar.
- Rol Modellerin Eksikliği: Kadın bilim insanlarının eksikliği, genç kızların bu alanlara ilgi duymalarını ve bu kariyerleri düşünmelerini engelleyebilir. Özellikle erkek egemen alanlarda kadın rol modellerin eksikliği, kadınların bu kariyerlere olan ilgilerini etkileyebilir.
- Çalışma Koşulları ve Esneklik: Bilim ve araştırma alanlarında genellikle uzun ve esnek olmayan çalışma saatleri, aile hayatını dengelemeyi zorlaştırmış. Bu durum, özellikle kadınların aile sorumlulukları ile profesyonel hayatlarını birleştirmelerini olumsuz etkilemiş. Kadın sağlığına uygun ortam çok uzun yıllar boyunca sağlanamamış.
- Eğitim ve Fırsat Eşitsizliği: Bazı bölgelerde kız çocuklarına sağlanan eğitim olanakları erkek çocuklara göre daha sınırlı. Eğitimdeki bu fırsat eşitsizliği, kadınların STEM alanlarına erişimini de aynı şekilde azaltıyor.
Ama artık 21. Yüzyıldayız. Yukarıda bahsi geçen sorunların tamamı ortadan kalkmış değil. Yine de eskiye nazaran daha iyi durumdayız. Kim bilir, belki bu yazıdan sonra bazıları bu alana yönelir. Ya da okuttuğumuz kızların bilim alanına yönelmesi için onları teşvik eder…
Kaç Kişiyiz’de ilginç neler var?
Pek çok farklı alana bilmediğiniz ilginç bilgileri, terimleri Kaç Kişiyiz/deki sorulardan öğrenme şansınız var.